Konuşma Sesi Bozukluğu Nedir?
Çocuklar konuşmayı öğrendikleri dönemde bazı ses hataları yapabilmektedir. Bu ses hatalarının bir kısmı konuşma gelişiminin bir parçasıdır ve belirli yaş aralıklarında bu hataların olması muhtemeldir.Çocukların ilerleyen dönemlerde hataların devam etmemesi ve anlaşılır bir konuşmaya sahip olması gerekmektedir. Konuşmasının yaşıtları ve yetişkinler tarafından kolaylıkla anlaşılması beklenmektedir. 3 yaş ve üzerindeki çocukların bazı sesleri üretmesindeki güçlüğün devam etmesi durumunda konuşma sesi bozuklukları (artikülasyon bozukluğu ve/veya fonoloji bozukluk) tanısının varlığından şüphelenilmektedir.
Konuşma sesi bozukluğu tanısı almış çocuklarda; konuşma seslerini üretmede, algılamada ve dilbilgisi kurallarına uygun şekilde kullanmada zorluklar olup konuşma anlaşılırlığı etkilenmektedir.
Konuşma Sesi Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?
Konuşma sesi bozukluğu (KSB), yaşayan çocukların büyük bir kısmında konuşma bozukluğunun nedenleri bilinmemektedir. İşitme kaybı (duyusal/ algısal) ya da damak dudak yarıklığı (yapısal/ diğer orofasiyel travmaya ya da ameliyata bağlı bozukluk), apraksi ve dizartri (motor ve nörolojik kaynaklı) gibi tanılar konuşma sesi bozukluğuna neden olabilmektedir.
Nedeni bilinmeyen konuşma sesi bozukluklarının tanısı iki gruba ayrılmaktadır. Çocuk bir sesi hiç üretemiyor ise artikülasyon (sesletim) bozukluğu, bazen üretebiliyor ancak doğru yerde kullanmakta güçlük yaşıyor ise fonolojik (sesbilgisel) bozukluk görülebilmektedir.
Konuşma Sesi Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?
Okul çağı öncesi çocukların %10 – 15’lik bir kısmında ve okul çağındaki çocukların %6’lık bir kısmında artikülasyon bozukluğu ve/veya fonolojik bozukluk görülmektedir. Türkiye’de yapılan araştırmalarda konuşma sesi bozukluklarının yaygınlık oranı %5.6 olarak tespit edilmiştir.Erkeklerde artikülasyon bozukluğu ve/veya fonolojik bozukluk görülme sıklığı daha fazladır.
Konuşma Sesi Bozuklukları Nasıl Değerlendirilir?
Dil ve konuşma terapistleri ilk önce aileden gelişim öyküsü(anamnez) alarak konuşma sesi bozukluğuna neden olabilecek nörolojik ya da organik sebeplerin varlığını tespit etmektedir. Daha sonra dil, dişler, çene, dudak, damak gibi konuşma üretiminde görevli organların yapısında ve hareketinde sorun olup olmadığını kontrol etmektedir. Ses üretimlerini güçleştirebilen bazı yapısal bozukluklar gözlendiğinde Kulak Burun Boğaz hekimine yönlendirme yapılmaktadır. İşitmeye dair problemler gözlenir ise işitme değerlendirmesi yönlendirme yapılır. Konuşma seslerindeki hatalar standardize edilmiş testler ile değerlendirilmektedir. Türkiye’de kullanılan testler Sesletim Sesbilgisi Testi ya da Ankara Artikülasyon Testi’dir. Uygulanan testler ve konuşma örneği alındıktan sonra hata örüntüleri belirlenerek terapi süreci başlatılmaktadır.
Konuşma Sesi Bozukluğuna Kaç Yaşında Müdahale Edilmesi Gerekmektedir?
Fonolojik gelişim ve seslerin edinimi Türkçe konuşan çocuklarda 4-5 yaş seviyesinde tamamlanmaktadır. Çocuklar okuma yazma serüvenine başladıklarında hatalı üretimler devam ettiği sürece okuma-yazma eğitiminde zorluklar yaşanabilir. Bu sebeple okul öncesi dönemde mutlaka halledilmesi gerekmektedir. Konuşma seslerine yönelik terapiler her yaşta yapılabilir. Örneğin /p/ sesini 3 yaşında üretemeyen, /k/ sesini 4 yaşında üretemeyen,/r/ sesini 5 yaşında üretemeyen kişiler artikülasyon bozukluğu ve/veya fonoloji bozukluk terapisi alabilmektedir.
Konuşma Sesi Bozukluklarında Terapi Nasıl Yapılır?
Bireyin hata üretimleri tespit edilerek doğru ses üretimine en uygun olan hedef ses seçilir.Kişinin bireysel farklılıklarına uygun olarak en uygun terapi yaklaşımı seçilerek hatalı ses üretimlerinin yerine doğru ses üretimini gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.